top of page
Ara
Ercan Hukuk & Danışmanlık

Komisyon Faaliyetleri Ekim 2022-Ocak 2023

TEKİRDAĞ BAROSU KADIN HAKLARI VE TOPLUMSAL CİNSİYET EŞİTLİĞİ KOMİSYONU EKİM 2022-OCAK 2023 DÖNEMİ FAALİYET RAPORU

UMUTSUZLUĞA KAPILIRSAN,

BU KALABALIĞI HATIRLA


Baromuz Kadın Hakları Komisyonunun, bu dönemki yönerge kabulü ile ismi “Kadın Hakları ve Toplumsal Cinsiyet Eşitliği” komisyonu olarak değiştirilerek faaliyet alanları toplumsal cinsiyeti de kapsayacak şekilde genişletildi. 31 Ekim 2022 tarihinde Süleymanpaşa’da bulunan Baro Hizmet Binamızda ilk toplantısını gerçekleştiren komisyonun başkanlığına Av. Damla Nur ERCAN, başkan yardımcılığına Av. Kübra ÇALIŞKAN ve komisyon sekreterliğine ise Av. Yaren BÜLBÜL seçildi. İki haftada bir düzenli olarak toplanan komisyonun Ekim-Ocak 2022 tarihleri arasındaki faaliyetlerine bir göz atalım:



SESSİZ ÇIĞLIK EYLEMİ PROJESİ

1 Kasım 2022 tarihinde Ayşe ÖZKAYA Öğretmen’in tüm Türkiye’de eş zamanlı olarak düzenlenen “Sessiz Çığlık Eylemi” projesine Tekirdağ Kadın Dayanışma Platformu ile birlikte baromuzu temsilen Komisyon Başkanı Av. Damla Nur ERCAN ve Komisyon Üyeleri Av. S. Cansen GÜRSOY PAKARDA, Av. Nagehan BARUT ve Av. Duygu Nur ERMANTAŞ katıldı. Tekirdağ Büyükşehir Belediye Binası kampüsünde gerçekleşen eylemde, Tekirdağ Kadın Dayanışma Platformunun parçası olan sivil toplum kuruluşlarından temsilcilerle “S.O.S” şekli oluşturularak drone çekimi yapıldı.



CANSU SEZER DAVASI

Komisyonumuz bu dönem 4 yeni kadın cinayeti dosyası daha takip etmeye başladı. Bunlardan biri 7 Kasım 2022 tarihinde ilk ceslesi görülen Cansu SEZER davası oldu. Tekirdağ ili Süleymanpaşa İlçesi Çiftlikönü Mahallesi'nde 16 Haziran 2022 günü 23 yaşındaki Cansu SEZER ve 3 yaşındaki oğlu S.A.T, eski eşi Burak TEKLER tarafından defalarca bıçaklanarak öldürülmüştü.

Cansu SEZER ve Burak TEKLER, 2018 yılında evlenmiş ve 2019 yılında müşterek çocuk S.A.T dünyaya gelmiştir. 10.06.2022 tarihinde Cansu SEZER ve Burak TEKLER anlaşmalı şekilde boşanmış olup, boşandıktan sonra müşterek çocuk S.A.T ve Cansu SEZER, evlilik birliği içerisinde ikamet ettikleri evde kalmaya devam etmiştir. Olay ile ilgili düzenlenen iddianameye göre; olay tarihi olan 16.06.2022 günü Çorlu'da bir özel hastanede çalışması sebebi ile Cansu SEZER, oğlu S.A.T'i annesinin evine bırakıp işe gitmiştir. Saat 14:00 civarında sanık Burak TEKLER, oğlunu almak istediğini Cansu SEZER'e ileterek oğlunu almaya Cansu SEZER’in annesinin evine gitmiştir. Oğlunu alıp Cansu SEZER ve oğlu S.A.T'nin yaşadığı eve giden Burak TEKLER, oğlu ile vakit geçirdikten sonra Cansu SEZER eve gelmiş ve uyuyakalmıştır.


22:30 sularında uykusundan uyanan müşterek çocuk S.A.T'nin ağlaması üzerine Burak TEKLER, oğlunun yanına giderek onu sakinleştirmiş, onu mutfakta bırakarak Cansu SEZER'in yanına gelmiş ve Cansu SEZER’in telefonunu karıştırmaya, mesai arkadaşlarıyla olan mesajlaşmalarını okumaya başlamıştır. Savcılık aşamasında alınan bilirkişi raporu ile söz konusu mesajlaşmaların hiçbir şekilde cinsel içerikli olmayıp, tamamen iş ilişkisi kapsamında gerçekleştirilen konuşmalar olduğu tespit edilmiştir. Buna rağmen sanık Burak TEKLER, söz konusu mesajların kendisine "samimi gelmesi" sebebi ile bir bıçak alarak boşandığı eşi Cansu SEZER'i uyurken defalarca bıçaklamak suretiyle katletmiştir.

Bu esnada mutfakta olan müşterek çocuk S.A.T'nin olay yerine gelmesi üzerine eylemine son veren Burak TEKLER, kendisine sarılan 3 yaşındaki oğlunu da defalarca bıçaklayarak katletmiştir. Yine dosya kapsamında alınan rapora göre 3 yaşındaki S.A.T’nin ellerinde, babası Burak TEKLER tarafından bıçaklandığı esnada bıçağı tutmaya çalıştığını gösterir kesik izlerine rastlanmıştır. 17.06.2022 günü saat 06:00 sularında Burak TEKLER, öldürme fiilini gerçekleştirdiği evden çıkarak teslim olmuştur.

08.11.2022 günü Tekirdağ 2. Ağır Ceza Mahkemesi'nde gerçekleşen ilk duruşmada Tekirdağ Barosu, Denizli Barosu, Trabzon Barosu ve Kırklareli Barosu, davaya katılma talebinde bulunmuş olsalar da, suçtan doğrudan zarar gören sıfatına haiz olmamaları gerekçesi ile söz konusu baroların katılma talepleri reddedilmiştir. Yine de çok sayıda avukat ve baro tarafından dosya yargılamanın her aşamasında takip edilmiştir. Yine aynı duruşmada savunması alınan sanık Burak TEKLER’in tutukluluk halinin devamına karar verilmiştir.

13.12.2022 günü gerçekleşen 2. duruşmada Adana Barosu Başkanlığı da dosyaya katılma talebinde bulunmuş, ancak yine suçtan doğrudan zarar görmediği gerekçesi ile katılma talebi mahkeme heyetince reddedilmiştir. Duruşmanın devamında savcı mütalaasını açıklamış olup işbu mütalaada; sanık Burak TEKLER'in her iki cinayeti de anlaşılamayan bir biçimde ve makul bir sebebi olmaksızın işlediği, esasen anlaşmalı bir şekilde boşanmanın gerçekleşmesi sebebi ile bir sadakatsizlik durumunun da hukuken mümkün olmaması sebebi ile sanığın lehine olacak bir hukuki düzenlemenin uygulanmasının mümkün olmadığı, bu sebeplerle hiçbir indirim uygulanmaksızın Cansu SEZER'i boşandığı eşe ve kadına karşı kasten öldürmeden kaynaklı; müşterek çocuk S.A.T'yi altsoydan birine ve çocuğa karşı kasten öldürmesinden kaynaklı ağırlaştırılmış müebbet hapis ile cezalandırılması talep edilmiştir.

Dosyanın karar duruşması 3 Ocak 2023’de Tekirdağ Adliyesinde gerçekleşmiş ve mahkeme heyetince bir önceki celse verilen mütalaaya uygun olarak, hiçbir indirim uygulanmaksızın iki kez ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına hükmolunmuştur.


CANSU SEZER DAVASI BASIN AÇIKLAMASI METNİ

Cansu SEZER davasının karar duruşmasını takiben, komisyonumuzca hazırlanan basın açıklaması, komisyon üyemiz Av. Sılay Cansen GÜRSOY PAKARDA tarafından okunmuştur. Basın açıklaması metni aşağıdaki gibidir:

Tekirdağ ili Süleymanpaşa İlçesi Çiftlikönü Mahallesi'nde 16 Haziran 2022 günü 23 yaşındaki Cansu SEZER ve 3 yaşındaki oğlu S.A.T, boşandığı eski eşi Burak TEKLER


tarafından defalarca bıçaklanarak öldürüldü. Burak TEKLER, 23 yaşındaki Cansu'nun canına uykusunda kıydı; 3 yaşındaki oğlunu ise sarılarak defalarca bıçakladı. Katil tek gerekçesini, boşandığı eşi Cansu'nun telefonunda, mesai arkadaşları ile olan yazışmalarının kendisine samimi gelmesi olarak ifade etti. Bu korkunç eril şiddet eylemini, bu kan donduran cinayeti lanetliyor, Cansu SEZER'e ve küçük oğluna allahtan rahmet, geride kalan yakınlarına başsağlığı diliyoruz.

Ülkemizde kadın cinayetlerindeki ve kadına yönelik şiddetteki korkunç artış; bir kişinin annesinin diz kapağından dahi tahrik olabileceğini utanmadan söyleyen; hamilelerin sokağa çıkmasının edepsizlik olduğunu ileri süren; 6 yaşındaki kız çocuğuyla evlenmek mümkündür diyen zihniyetin; kadın üzerinden yürütülen yanlış politikaların, İstanbul Sözleşmesinden bir gecede vazgeçilmesinin sonucudur. Bu olaylar azımsanabilir küçümsenebilir, münferit kabul edilebilir değildir!

Kadınların, cinsel, fiziksel ya da psikolojik saldırıya zemin hazırladıklarının ima edilmediği veya kadının yaşam tarzının verilen kararlara temel teşkil etmediği veya rızasının varlığı yönünde delil olarak kabul edilmediği ya da bu hususlar gözetilerek kadının iffetsiz olduğu imajı yaratılarak ceza indirimlerinin yapılmadığı, öldürülen ya da şiddet uğrayan kadınların; giydikleri elbiselerin rengi, makyaj yapmaları, evlerine bir saat geç gelmeleri, cep telefonuyla sıkça konuşmaları gibi nedenlerin tahrik sayılarak büyük ceza indirimleri uygulanmadığı, toplumun en savunmasız kesimlerinden olan kadın ve çocukların yaşam hakkına yönelen saldırılarda ceza indirimi uygulanmadığı;

Kısacası kadınlara, kalıp yargılarla baş etmek zorunda bırakılarak ikincil mağduriyetlerin yaşatılmadığı günlere dek biz avukatların mücadelesi devam edecektir! Nitekim Cansu için verilen bu kararda haksız tahrik indirimi uygulanmaması, bu mücadelemizin olumlu sonuçlarından biridir.

Senin ve senin gibi pek çok kadının hayatta kalmasını sağlayamadığımız, sizi hak ettiğiniz gibi özgür ve güven içinde yaşatamadığımız için özür dileriz, Cansu. Başka Cansular, Ülküler, Özgecanlar, Münevverler katledilmesin, güvende yaşasın diye, “Kadının İnsan Hakları” mücadelemiz; "kadının insan olduğu" mücadelemiz, kadının kadın olduğu için öldürüldüğü bu cinayetler ve eril şiddet son bulana dek devam edecektir. Tekirdağ Barosu olarak gücümüzün yettiği her dosyanın takipçisi olacağız. Söz veriyoruz! Susmayacağız!



HÜSNİYE KESKİNBAŞ BASIN AÇIKLAMASI METNİ

Tekirdağ Adliyesi İcra Dairesinde görev yapmış olan mesai arkadaşımız sayın Hüsniye KESKİNBAŞ’ın vahşice işkence edilerek katledildiği haberinin alınması üzerine komisyonumuzca hazırlanan basın açıklaması metni, sosyal medya hesaplarımız ve internet sitemizde yayınlanmıştır. Basın açıklaması metni, aşağıdaki gibidir:

Mesai arkadaşımız Hüsniye KESKİNBAŞ'ın vahşice işkence edilerek katledilmesinin derin üzüntüsü ve öfkesi içindeyiz. Kendisinin ailesine ve çalışma arkadaşlarına başsağlığı diliyoruz.

Bir Adalet Bakanlığı personeli olan çalışma arkadaşımızın, saatlerce işkence edildikten sonra katledilerek çöplüğe atılması, ülkemizde kadına yönelik erkek şiddetinin ve kadın cinayetlerinin ne kadar rahat işlenir hale geldiğini gözler önüne sermiştir.


Biz hukukçular, ısrarla kadınların yaşam hakkına yönelik sistematik hal alan kadın cinayetlerinin önlenmesi için yasaların eksiksiz uygulanmasını, kadınların yaşam hakkının korunmasının devletin görevi olduğunu vurgulayarak, bu sorumluluğun yerine getirilmesini istedik. Ancak iktidar kadına yönelik şiddetle samimi ve etkin bir mücadele yerine, tam tersi, kadınların yaşam ve özgürlüklerinin güvencesi olan İstanbul Sözleşmesinden imzayı çekerek kadınları daha da korumasız bırakmıştır. Kadın kazanımlarının kaybına yol açacak her türlü söylem ve yasal düzenlemeler, kadınların yaşam haklarına saldırı oluşturmaktadır. Bu nedenle bir kez daha Medeni Kanununa ve 6284 sayılı yasaya dokunulmamasının, yasaların etkin bir şekilde uygulanmasının ve toplumsal cinsiyet eşitsizliğini ortadan kaldıracak politikaların acilen oluşturulmasının önemini vurguluyoruz.

Kadınlar; sayıdan, siyah beyaz birer fotoğraftan, öldürüldükçe ismi gündeme gelen hashtaglerden ibaret değildir. Bilinmelidir ki her kadın cinayeti, kadınların yaşam hakkına ve kötü muameleye uğramama hakkına yapılmış bir saldırıdır, bir insan hakkı ihlalidir!

Mesai arkadaşımız Hüsniye KESKİNBAŞ'ın vahşice katledilmesinin derin üzüntüsünü yaşarken, cinayeti kınadığımızı, etkin bir soruşturma yürütülmesi için hukuki sürecin baromuz ve Kadın Hakları Komisyonumuzca takipçisi olacağımızı, toplumsal cinsiyet eşitliğinin sağlanması, kadına yönelik şiddetin önlenmesi mücadelemizi ülkemizdeki her bir kadının yasalarla güvence altına alınan haklarından eşit yararlanma olanağını buluncaya kadar sürdüreceğimizi kamuoyuna bir kez daha duyururuz. Başımız sağolsun.


TEKİRDAĞ NAMIK KEMAL ÜNİVERSİTESİ HUKUK FAKÜLTESİ HUKUK MECLİSİ İLE İŞBİRLİĞİ

Komsiyonumuzca bu dönemde işbirliğine girişilen kurum ve kuruluşlardan biri de Tekirdağ Namık Kemal Üniveritesi olmuştur. Hukuk Fakültesi Hukuk Meclisi temsilcileri ile 17/11/2022 tarihinde komisyonu temsilen Komisyon Başkanı Av. Damla Nur ERCAN, Başkan Yardımcısı Av. Kübra ÇALIŞKAN ve Komisyon Sekreteri Av. Yaren BÜLBÜL’ün gerçekleştirdiği toplantının ardından yeni dönemde komisyonumuz ve meclis ile işbirliği halinde gerçekleştirilecek etkinlikler için istişarelerde bulunulmuş ve bir etkinlik takvimi çıkartılmıştır. Bu anlamda ilk işbiliği etkinliği 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddetle Uluslararası Mücadele Günü kapsamında gerçekleştirilmiştir.


25 KASIM KADINA YÖNELİK ŞİDDETLE ULUSLARARASI MÜCADELE GÜNÜ

Mirabal Kardeşler’in 1960 yılında boğazlanıp dövülerek öldürüldüğü günün yıl dönümü olan ve Birleşmiş Milletler tarafından 1999 yılında Kadına Yönelik Şiddetle Uluslararası Mücadele günü olarak ilan edilen bu önemli günde komisyonumuz, baromuzu temsilen çeşitli etkinlik ve faaliyetlere imza attı.


BROŞÜR VE AFİŞ DAĞITIMI

“Şiddet Kader Değildir: Haklarınızı Biliyor Musunuz?” başlıklı broşürler hazırlandı. Broşür içeriğinde vatandaşların kolayca anlayabileceği düzeyde, şiddet türleri, 6284 sayılı Ailenin Korunması ve Kadına Yönelik Şiddetin Önlenmesine İlişkin Kanun kapsamındaki hakları anlatılmış ve şiddete uğradıkları takdirde başvurabilecekleri yerler gösterilmiştir. Av. Kübra ÇALIŞKAN ve Av. Damla Nur ERCAN tarafından hazırlanan broşürler, 25 Kasım günü Tekira AVM ve Çorlu AVM’de kurulan standlarda gün boyu, komisyon üyeleri Av. Ayça Bilge MEYDAN, Av. Sedef ARSLAN, Av. Simge Sevinç GÜLSEVEN, Av. Tuana OLGUN, Av. Zeynep Hazal TAŞ FAZLI, Av. Yaren BÜLBÜL, Av. Fatma Delal DAĞ, Av. Şölen YENİDOĞAN, Av. Hazal ÖZİLHAN, Av. Aygün İPEKOĞLU EMRAL, Av. Esra ALKIŞ, Av. Aycan BÜLBÜL, Av. Simge ŞEN, Av. Sılay Cansen GÜRSOY PAKARDA, Av. Işılay NİL, Av. Nil HAZAR, Av. Elif İremnur ŞİMŞEKKAYA, Av. Merve GÖRGÜN, Av. Bilge SÜRMELİ YÜCE, Av. Dilay AKKAYA, Av. Sude ÖNAL, Av. Kübra ÇALIŞKAN ve Av.Damla Nur ERCAN tarafından vatandaşlara dağıtılmıştır. Yalnızca 25 Kasım 2022 günü görevli komisyon üyelerince 1000’e yakın broşür dağıtımı gerçekleştirilmiştir.

Yine Komisyon Başkanı Av. Damla Nur ERCAN tarafından hazırlanan “Yalnız Değilsin, Avukatını İste!” ve “Şiddet Varsa, Taciz Varsa, Avukat Hakkın da Var!” başlıklı afişler, adliyeler, baro odaları, esnaflar, muhtarlıklar ve alışveriş merkezlerine asılmıştır.



KADINA YÖNELİK ŞİDDET PANELİ: KADINA YÖNELİK ŞİDDETLE MÜCADELEDE ULUSAL VE ULUSLARARASI HUKUK MEKANİZMALARI


Yine aynı gün Tekirdağ Namık Kemal Üniversitesi Hukuk Fakültesi Hukuk Meclisi ile işbiliği halinde “Kadına Yönelik Şiddet Paneli” gerçekleştirilmiştir. Panelde baromuzu temsilen konuşmacı olarak Komisyon Başkanı Av. Damla Nur ERCAN görev almıştır. “Kadına Yönelik Şiddetle Mücadelede Ulusal ve Uluslararası Hukuk Mekanizmaları” başlıklı konuşmasında Av. Damla Nur ERCAN, Fransız Devrimi’nin ardından gelen, feminist bakış açısının hukuki bir talep olarak yer aldığı tarihteki ilk yazılı kadın hakları belgesi olan 1791 tarihli “Kadın ve Yurttaş Hakları Beyannamesi”nden başlayarak; II. Dünya Savaşı ve İnsan Hakları Evrensel Beyannamesinde kadının yerine değinmiş; Ardından bu beyannamenin kadınları korumakta yetersiz kaldığının tespiti üzerine hazırlanan 1979 tarihli Kadınlara Karşı Her Türlü Ayrımcılığın Kaldırılması Sözleşmesi (CEDAW)’nden bahsetmiştir. 1992 tarihli Birleşmiş Milletler kararı ile kadınları pasifize eden fenomenin “Kadına Yönelik Şiddet” olarak tespitine değinmenin ardından dinleyicilere şiddet türleri hakkında bilgi veren Av. Damla Nur ERCAN konuşmasının devamında, 17/01/1998 tarihli 4320 sayılı Ailenin Korunması Kanununa ve bu kanunun dönemi için kadına yönelik şiddetle mücadelede olumlu bir adım olmakla birlikte, neden yeterli olmadığından ve eksik kalan yönlerinden bahsetmiştir.

Ardından 2004 ve 2010 yıllarında gerçekleştirilen Anayasa değişikliklerinden değinmiş ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin Opuz vs. Türkiye kararının Türk hukuk sisteminin yanı sıra uluslararası mevzuatı nasıl etkilediğinden bahsetmiştir. Daha sonra 2011 tarihli Kadınlara Yönelik Şiddet ve Aile İçi Şiddetin Önlenmesi ve Bunlarla Mücadeleye İlişkin Avrupa Konseyi Sözleşmesi (İstanbul Sözleşmesi) hakkında bilgi veren Av. Damla Nur ERCAN, bu sözleşmenin hukukumuzdaki yansıması olan 6284 sayılı Ailenin Korunması ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesine Dair Kanundan ve bu kanun kapsamında talep edilebilen önleyici ve koruyucu tedbirlerden ve bu kanuna neden ihtiyaç olduğundan bahsetmiştir.

Devamında Türk Ceza Kanunu ile Ceza Muhakemesi Kanununda kadının şiddetten korunmasına ilişkin en son düzenlemeler hakkında bilgi veren ERCAN, Türk Ceza Kanunu ve 6284 sayılı kanunun hangi yönlerden birbirini tamamlarken hangi yönlerden hala kadının hukuk nezdinde korunmasında eksiklikler olduğu hakkında görüş bildirerek 1 saatlik konuşmasını tamamlamıştır.



TEKİRDAĞ KADIN DAYANIŞMA PLATFORMU İLE İŞ BİRLİĞİ 25 KASIM YÜRÜYÜŞÜ

Komisyonumuzca baromuzu temsilen katılınılan bir diğer 25 Kasım etkinliği ise Tekirdağ Kadın Dayanışma Platformunca düzenlenen yürüyüş olmuştur. 25 Kasım 2022 günü Tekira AVM önünden başlayarak, Hasan Ali Yücel meydanına dek süren yürüyüş kortejine komisyon üyelerimizin yanı sıra çok sayıda meslektaşımız da katılmıştır.



25 KASIM KADINA YÖNELİK ŞİDDETLE MÜCADELE GÜNÜ TÜBAKKOM BASIN AÇIKLAMASI

25 Kasım Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele Günü TÜBAKKOM Basın Açıklaması, Komisyon Sekreterimiz Av. Yaren BÜLBÜL tarafından okunmuştur. Basın açıklaması metni, aşağıdaki gibidir:

Kadınların insan haklarını ihlal eden düzene karşı direnişlerinden yola çıkarak 1999 yılında BM kararı ile ilan edilen “25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü” bugün de kadınların özgür, eşit ve şiddetsiz bir yaşam mücadelesiyle devam etmektedir.

Sadece ülkemizde değil dünyanın birçok ülkesinde kadınlar adalet, eşitlik, özgürlük mücadelesi veriyor. Yanı başımızda, İran'da Mahsa Amini'nin başörtüsü gerekçe gösterilerek öldürülmesinin ardından güçlenen kadın hareketini selamlıyoruz. Mücadeleleri mücadelemizdir.

Kadına yönelik şiddetin ortadan kaldırılması devletin sorumluluğundadır. Özel ve kamusal alanda kadına yönelik şiddet hala devam ediyorsa, kadınlar güvende olmaları gereken toplu taşıma araçlarında ve caddelerde dahi tanımadıkları erkekler tarafından şiddete uğruyorsa, aldıkları koruma kararlarına rağmen öldürülüyorsa, bunun nedeni şiddetle etkin ve kararlı şekilde mücadele edilmemesi, aksine, kadınların insan haklarını ve en önemlisi yaşam haklarını koruma altına alan kanunları ve uluslararası sözleşmeleri kaldırmaya yönelik saldırılar karşısında etkisiz kalınmasıdır.

Kadına yönelik şiddetin önlenmesi için 6284 Sayılı Kanun ve imzalamış olduğumuz uluslararası sözleşmeler başta olmak üzere, kadın haklarını güvence altına alan mevzuatın devletin her bir organı tarafından eksiksiz uygulanması, uygulamanın denetlenmesi, toplumsal cinsiyete duyarlı, eşitsizliği ortadan kaldıran politikalar üretilmesi, kadına yönelik şiddet suçlarında etkin ve caydırıcı cezalar verilerek bu cezaların infazının eksiksiz tamamlanması ile temel bir insan hakları belgesi olan İstanbul Sözleşmesi’nin yeniden yürürlüğe konulması, öncelikli taleplerimizdir.

Türkiye Barolar Birliği Kadın Hukuku Komisyonu olarak, her gün olduğu gibi bugün de; kadınların kazanımlarını elinden alacak olan düzenleme ve değişikliklerin karşısında olmaya devam edeceğimizi, Yasaların eksiksiz olarak uygulanması konusunda tüm kamu kurum ve kuruluşlarının uygulamalarını takip edeceğimizi,

İstanbul Sözleşmesi’nin yeniden hayata geçirilmesi yönündeki ısrarımız ve kadına karşı şiddetin ortadan kaldırılması için mücadelemizi kararlılıkla sürdüreceğimizi kamuoyuyla paylaşıyoruz.



5 ARALIK DÜNYA KADIN HAKLARI GÜNÜ

Ulu Önder Mustafa Kemal ATATÜRK öncülüğünde Türk kadınına 5 Aralık 1934 günü seçme ve seçilme hakkının verilmesinin ardından her yıl Dünya Kadın Hakları Günü olarak kutlanan 5 Aralık kapsamında da komisyonumuz yine faaliyetlerini sürdürdü.

KADINA YÖNELİK HER TÜRLÜ AYRIMCILIĞIN ÖNLENMESİ SÖZLEŞMESİ (CEDAW) KONUŞMASI

5 Aralık 2022 günü komisyonumuzca “CEDAW” konulu bir sunum düzenlendi. Komisyon Üyesi Av. Elif İremnur ŞİMŞEKKAYA’nın konuşmacı olarak görev aldığı sunum, Baro Hizmet Binası eğitim salonunda, tüm meslektaşlarımızın katılımına açık şekilde, gerçekleştirildi. Sunuma CEDAW’ın ortaya çıkışına vesile olan tarihi olaylardan bahsederek başlayan Av. Elif İremnur ŞİMŞEKKAYA devamında, pratiğe en çok etki eden sözleşme maddelerine, uluslararası hukuk mekanizmalarında CEDAW’ın yerine ve kadın davalarını takip ederken CEDAW’ın nasıl kullanılabileceğine ilişkin çok kıymetli bilgiler verdi.


MEKTEBİM KOLEJİ ÖĞRENCİLERİNE “TOPLUMSAL CİNSİYET” SEMİNERİ


Yine 5 Aralık Dünya Kadın Hakları Günü kapsamında, Mektebim Koleji Çorlu Kampüsünde, lise öğrencilerine komisyonumuzca “Toplumsal Cinsiyet” başlıklı bir seminer düzenlendi. Komisyon Başkan Yardımcısı Av. Kübra ÇALIŞKAN ve Komisyon üyesi Av. Esra ALKIŞ’ın konuşmacı olarak görev aldığı seminerde öncelikle Av. Kübra ÇALIŞKAN tarafından günün anlam ve önemine ilişkin öğrencilere bilgi verilmiştir. Ardından konuşmasına, dinleyicilere toplumsal cinsiyet eşitliğine dikkat çeken sorular sorarak başlayan ÇALIŞKAN, devamında kadının temsili meselesine, toplumsal cinsiyet rollerine, evlenme-boşanma meselelerine, iş yaşamında cinsiyet eşitsizliğine örneklerle değinmiştir. Devamında cinsiyet kavramını, toplumsal cinsiyeti, cinsiyet rollerini ve kalıp yargıların neler olduğunu, dinleyicilerin yaş grubuna uygun şekilde açıklamış, devamında da toplumda var olan cinsiyet ayrımcılığının kadının soyadı, nafaka, çalışma ve iş hürriyeti meselesi gibi konularda hukuka nasıl yansıdığından bahsetmiştir. Son olarak da erkeklerin toplumsal cinsiyet eşitliği mücadelesindeki yerinden bahsetmiş ve sözü Av. Esra ALKIŞ’a bırakmıştır.

Av. Esra ALKIŞ ise konuşmasına şiddet türlerinden bahsederek başlamış ardından bu şiddet türlerinin Türk Ceza Kanunundaki karışıklarını ve yaptırımlarını anlatmıştır. Türk Ceza Kanununda kadının şiddete karşı korunmasına ilişkin yapılan kanun değişikliklerine değinen Av. Esra ALKIŞ, daha sonra öğrencilere şiddete uğradıklarında neler yapabileceklerine, nerelere başvurabileceklerine ilişkin bilgiler vermiş ve örnek bir dilekçe görseli ile öğrencilere nasıl bir dilekçe yazmaları gerektiği anlatarak konuşmasını sonlandırmıştır.



TÜRKİYE’DE KADINLARIN ADALETE ERİŞİMİNİN DESTEKLENMESİ PROJESİ KAPANIŞ KONFERANSI

Batı Balkanlar ve Türkiye’ye Yönelik Yatay Destek 2019-2022 Türkiye’de Kadınların Adalete Erişiminin Desteklenmesi Projesinin 12/12/2022 tarihinde Ankara’da gerçekleştirilen kapanış konferansına Baro Başkanımız Sayın Av. Egemen GÜRCÜN ve Komisyon Başkanı Av. Damla Nur ERCAN katılmışlardır. İşbu proje Türkiye’de kadınların adalete erişimini uluslararası standartlar ve Avrupa standartları doğrultusunda güçlendirmeyi amaçlamaktadır. Proje, kadınlar açısından adli yardım hizmetlerinin erişilebilirliğini ve niteliğini artırmaya ve Türkiye’de kadınların adalete erişimini kolaylaştırmak için, sivil toplum dahil olmak üzere, kilit paydaşları desteklemeye katkı sağlamayı amaçlamaktadır.

Toplantıda görüşlerin aktarıldığı bölümde Baro Başkanımız Sayın Av. Egemen Gürcün tarafından söz alınarak kadınların adalete erişiminde uygulamada görülen bir takım sıkıntılara ilişkin tespit ve bunlara ait çözüm önerileri aktarılmıştır. Buna göre; Kadınların adalete erişimi hususunda konferans boyunca defalarca kez değinilen hususlardan biri bütçe yetersizliği ve kaynak sıkıntısıdır. Bu sorunun çözümü esasında halihazırda mevzuatta mevcuttur. 1136 sayılı Avukatlık Kanunun 180. maddesinde geçen “Baroya düşecek paylar ile kamu ve özel kurum ve kuruluşlarından, il veya belediye bütçelerinden baroya yapılan yardımlar” ifadesi ile bu anlamda barolara bir kaynak yaratılması için yasal zemin oluşturulmuştur. Tekirdağ Barosunca, kanunda sayılan kurumlardan yetki alanı içerisindekilere gerekli resmi yazıları yazarak, mevzuatta düzenlenen bu yol işletilmeye çalışılsa da kurumlardan olumlu geri dönüşler alınamamaktadır. Kanunda sayılan tüm kurumların bütçelerinden adli yardımı finanse etmek için pay ayrılması amacıyla çalışma yapılması gerekmektedir. Gerekiyorsa bu konuda yasal değişiklik yapılmalı ve açıklık getirilmelidir.

Tekirdağ Barosu özelinde 1201 avukatın 577’si adli yardım görevlendirmesi kabul etmektedir. Adli yardım sistemi içerisinde görev alan avukatların birikmiş alacakları bulunmakta ve bu bütçe sorunu, kadınların adalete erişimini doğrudan etkilemektedir. Zira bunun doğal bir sonucu olarak adli yardım talepleri daha ince elenip sık dokunarak değerlendirilmektedir.

Tekirdağ Barosu, adli yardım taleplerinde şiddet unsuru bulunması durumunda, başvurucunun gelir durumuna bakmaksızın mevcut bütçenin elverdiği derecede kabul kararı vermektedir.

Tekirdağ Barosu Kadın Hakları ve Toplumsal Cinsiyet Eşitliği Komisyonunca toplumda zihniyet dönüşümü sağlamak ve hukuk okur yazarlığını artırmak için yürütülen faaliyetler maalesef kamu kurumları ve otoritelerinden, olması gereken desteği görememektedir. Aynı şekilde Tekirdağ ilinde yaşanan ve Tekirdağ Barosunca takip edilen Cansu SEZER, Ülkü DURMAZ gibi kadın cinayeti dosyalarında yerel ve ulusal basının ilgisinin olmaması da bu anlamda bilinç artırımının önünde bir engeldir. Bu nedenle Trakya Bölgesi için kadınların adalete erişiminin desteklenmesi, kırılgan gruplarda adli yardım görevlendirmelerinin şehirde


yaygınlaştırılması, nitelikli hak savunuculuğunun hayata geçirilmesi amacıyla işbu proje ve benzeri projeler kapsamına Tekirdağ Barosu'nun da alınarak kaynak noktasında desteklenmesi bölgedeki insan hakları çalışmaları için elzemdir.

Konferanstan tüm notlar Baro Başkanımız Sayın Av. Egemen GÜRCÜN ve Komisyon Başkanı Av. Damla Nur ERCAN tarafından hazırlanan 20 sayfalık raporda özetlenerek tüm baro üyelerimizin yararlanmasına sunulmak üzere internet sitemizde yayınlanmıştır.


TÜRKİYE’DE KADIN OLMAK PANELİ

Bu dönemde komisyonumuzca Tekirdağ Namık Kemal Üniversitesi ile işbiliği içinde gerçekleştirilen bir diğer etkinlik de 20/12/2022 tarihli “Türkiye’de Kadın Olmak” isimli panel olmuştur. Baro Başkanımız Sayın Av. Egemen GÜRCÜN’ün koordinatör olarak yer aldığı panelde, komisyon üyeleri Av. Şölen YENİDOĞAN, Av. Merve GÖRGÜN ve Av. Sude ÖNAL, panelist olarak yer almışlardır. Tekirdağ Namık Kemal Üniversitesi Çerkezköy Meslek Yüksek Okulu Kampüsü’nde gerçekleştirilen panelde Av. Şölen YENİDOĞAN, toplumsal cinsiyet eşitliğinden bahsederken; Av. Merve GÖRGÜN, şiddet türlerinden; Av. Sude ÖNAL ise 6284 sayılı kanun ve Türk Ceza Kanununda kadının şiddetten nasıl korunduğundan bahsetmiştir. Av. Şölen YENİDOĞAN, konuşmasında toplumsal cinsiyet rolleri ve toplumsal cinsiyet eşitsizliğini, gerçek hayattan örneklerle açıklamış, kendi mesleki deneyimlerine dayalı bilgiler vermiş ve öğrencilerle aktif bir soru-cevap seansı geçirmiştir.

Ardından söz alan Av. Merve GÖRGÜN, şiddet türleri hakkında dinleyicilere bilgi vermiştir. Üniversite öğrencilerine yönelik olarak düzenlenen panelde fiziksel, psikolojik, cinsel, dijital, ekonomik şiddet başta olmak üzere şiddet türlerinin içeriklerine ilişkin bilgilendirme yapmış, her bir şiddet türünü ayrı ayrı örneklerle açıklamıştır. Konuşmasının devamında GORGÜN, panelde hitap edilmekte olan kitleyi göz önünde bulundurarak ağırlıklı olarak flört şiddeti üzerinde durmuş ve 27 Mayıs 2022 itibari ile Türk Ceza Kanununda kendine yer bulan ve İstanbul Sözleşmesinin bir kazanımı olan Israrlı Takip suçundan bahsetmiştir. Buna ek olarak her kadının hayatının bir döneminde kendini içinde bulabileceği "Şiddet Döngüsü" ile öğrencilerin şiddet türleriyle karşılaştıklarında ne yapmaları gerektiği ve böyle bir halde başvurabilecekleri kurumlar hakkında da bilgilendirme yaptıktan sonra sözü Av. Sude ÖNAL’a devretmiştir.

Av. Sude ÖNAL ise 6284 sayılı Ailenin Korunması ve Kadına Yönelik Şiddetin Önlenmesine İlişkin Kanun’da düzenlenen önleyici ve koruyucu tedbirlere ilişkin bilgi vermiş, ardından Türk Ceza Kanununda kadının şiddetten nasıl korunduğuna değinmiştir.


KADINA YÖNELİK ŞİDDETİN ÖNLENMESİNE İLİŞKİN ULUSAL EYLEM PLANI 27/12/2022 TARİHLİ KOORDİNASYON TOPLANTISI

Kadına Yönelik Şiddetin Önlenmesine İlişkin Ulusal Eylem Planı çerçevesinde 3 aylık periyotlarla Tekirdağ Valiliğinin ev sahipliğinde düzenlenen koordinasyon toplantılarından 27/12/2022 tarihinde gerçekleşen toplantıya komisyonumuzu temsilen, komisyon üyeleri Av. Şölen YENİDOĞAN ve Av. Duygu Nur ERMANTAŞ katılmışlardır. Toplantıda komisyon üyelerimizce, eylem planı kapsamındaki kurum ve kuruluş temsilcilerine, komisyonumuzun faaliyetleri hakkında bilgiler verilmiş, 25 Kasım ve 5 Aralık etkinlikleri anlatılmış ve 2023 yılı için planlanan faaliyetlerden bahsedilmiştir. KADEM ve



ŞÖNİM yetkilileri ile görüşen meslektaşlarımız, adli yardım sistemi ile ilgili aldıkları şikayet ve çözüm önerilerini komisyonumuza iletmişlerdir.

Sonuç & Teşekkür

Yukarıda kısaca özetlendiği üzere, 35 üyeden oluşan komisyonumuz, kuruluşunu takip eden bu ilk iki buçuk aylık dönemde, ekip çalışması ve dayanışmanın en güzel örneklerinin sergilendiği pek çok faaliyete imza atmıştır. Tüm etkinliklerde emeği geçen tüm meslektaşları, çalışkanlık ve özverilerinden ötürü ayrı ayrı tebrik eder, komisyon çalışmaları için ayırdıkları vakit ve harcadıkları emek için teşekkür ederiz. Komisyon üyelerimiz arasında ilk günden itibaren var olan bu ekip ruhu, toplumsal cinsiyet eşitliği mücadelesinde yalnız olmadığımızın, yoldaşlığın ve kız kardeşliğin en güzel örneklerinden biri olmuştur. İşte bu yüzden bu hak mücadelesinde, umudumuzu kaybedersek, bu kalabalığı hatırlayacağız. Daha güzel işlere hep birlikte imza atacağımız nice günlere! Kadın dayanışması yaşatır!

Av. Damla Nur ERCAN

Tekirdağ Barosu Kadın Hakları ve Toplumsal Cinsiyet Eşitliği Komisyonu Başkanı





154 görüntüleme0 yorum

Son Yazılar

Hepsini Gör

Comments


bottom of page